Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

pay etmek

См. также в других словарях:

  • pay etmek — bölüşmek, üleşmek Gelin şu kitapları pay edelim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kozunu paylaşmak (veya pay etmek) — (biriyle) aralarındaki anlaşmazlığı zora başvurarak çözümlemek, sona erdirmek Mümeyyiz Efendi varsın bekçi ile kozunu pay etsin... R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pay — is. 1) Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse 2) Eşit bölüm Bunu beş pay yapın. 3) ekon. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj 4) mat. Bayağı kesirlerden birinin eşit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taksim etmek — 1) bölmek, bölüştürmek, pay etmek 2) kısa bir süre çalgı çalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağıtmak — i 1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı. Y. K. Beyatlı 2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paylaşmak — i 1) Aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek Biz de bu yayınları onlarla paylaşmayı kabul ettik. H. Taner 2) mec. Katılmak Düşüncelerinizi paylaşıyorum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KIST — Pay. Hisse. Nasib. Kısım. Mizan. Rızık. Kısım kısım verilen bir hediyenin, borcun her defada verilen bir parçası. Tartı ve ölçüde doğruluk. Adalet etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FÜCUR — Günah. Zina. Namusları pây mâl etmek gibi şeytanî iştiha. Dinsiz ve ahlâksızların durumu.(Fücur, haktan udul etmek, hak yolunu yarıp nizamından çıkarak fısk u isyana düşmektir. Bilhassa zina etmek, yalan söylemek, edebsizlik etmek mânasına… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâr — is., Far. kār 1) Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı 2) İş 3) mec. Yarar, fayda Bundan benim hiçbir kârım yok. 4) ekon. Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay 5) tic. Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • böleklemek — taksim ve taki etmek, pare pare eylemek, ayrı ayrı, pay pay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»